KEKEMELİK VE TERAPİ
Kekemelik, konuşmanın akıcılığı ile ilgili bir iletişim bozukluğudur. Konuşmanın akıcılığında ritim ve zamanlama önem taşımaktadır. Vurgulamalar, hız ve doğru yerde yapılacak duraklamalar konuşmanın akıcı bir konuşmada kendiliğinden gerçekleşir. Konuşmanın akıcılığı esnasında ortaya çıkan bozukluklar, uygun olmayan duraklamalar, yanlış vurgular, tekrarlar ve buna benzer problemler konuşmanın akışını etkiler.
Ses, hece ve kelimelerdeki uzatmalar, duraklamalar ve tekrarlarla konuşmanın akıcılığının bozulması ise kekemelik olarak tanımlanmaktadır. Kişinin kullandığı kelimeler ve cümlelerinin anlamlarının değil, akıcılığı, nasıl konuştuğu dikkat çekmeye başlar. Dinleyen kişi tarafından fark edilen bu durum, konuşmacı tarafından fark edildiğinde ise endişe, korku, ve konuşma güçlüğünde artış meydana gelir.
Kekemelikte konuşma akışının bozulması :
Kekemelik tanısında yüz sözcük veya yüz cümle alınıp takılma sayıları, söylenen kelimelerin tekrarları, her bir kelime süresinin tekrarı incelenir.
Kekemelikte, cümle içerisindeki kelime ya da hecelerin kaçta kaçında kekelendiği önemli bir ölçüt sayılmaktadır. En hafif kekelemede %5, en ağır kekelemede %25-%75lik bir oranda kekeleme görülür.
Kullanılan sözcük veya seslerde kekelemede önemli sayılmaktadır. Dağılım açısından bakıldığında, yapılan okumalarda, aynı paragraf tekrar tekrar okutulduğunda aynı seslerde, hecelerde kekemelik olup olmadığı belirlenir. Genelde aynı sözcüklerde kekeleme görülmektedir.
Konuşma esnasında, gerginliğin atılamaması, heyecanlanmalar, nefesin tıkanmasına sebep olur. Konuşmayı kontrol edebilme mücadelesi gözle görülür biçimde açığa çıkar. Yüzde gerilim, kaş-göz oynatma, başta ani hareketler, istemsiz beden hareketleri gözlenir.
Kekemeliğin Yaşı Var Mıdır?
Kekemelik, çocuklarda okul öncesi dönemde, dil gelişiminin ilk yıllarında 2 ile 6 yaş aralığında ortaya çıkar. Nadiren okul döneminde, ya da yetişkinlikte ortaya çıktığı görülür. Kekemelik birkaç ay ya da birkaç hafta sürerek kendiliğinden geçebilir. Fakat geçmeyen kekemelik oranı ise %50 civarındadır ve %75i 3.5 yaş öncesinde başlamaktadır.
Kekemelik kızlara göre erkeklerde daha sık görülmektedir. Erkeklerde okul öncesi dönemde, küçük yaşlarda başlar. Kızlarda görülen kekemeliğin ise kendiliğinden geçme olasılığı daha fazladır.
Kekemeliğin Nedenleri Nelerdir?
Kekemeliğe sebep olan unsurlar oldukça çeşitlidir. Kekemelik tek bir nedene bağlı olarak ortaya çıkmaz. Yapılan araştırmalara göre farklı görüşler sunulmuştur. Kimi uzmanlara göre kekemelik yapısal bir bozukluk olarak algılanırken, kimine göre ise bir direniş belirtisi, öğrenilmiş bir davranış olarak tanımlanmaktadır.
Kekemelik sorunun ortaya çıkışında, bir çok etkenin bir araya gelişi vardır. Yaşanan korku, heyecan, gerilim durumları, duygusal problemler sonrasında kekemelik ortaya çıkabilir. Yaşanan bu olumsuz durumlar, ses tellerinin yoğun gerilim altında kalmasına sebep olur. Bu gerilimse normal işlevini yerine getiremeyerek ses tellerinin kasılmasına sebep olur. Gerilim altında solunum mekanizması da normal fonksiyonunu yerine getiremediğinden işlevsel bozukluklar meydana gelir. Bu durumda ise kekemelik meydana gelir.
Kekemelik kalıtımla da ilişkilidir. Ailede görülen genetikliğin, çocuklarda görülme olasılığı da fazladır. Kekemelik baskıcı ailelerde, cezalandırıcı tutumlarda da daha sık gözlenmektedir. Çocuklarda görülen kekemeliğin kimi zaman şiddetinin artış gösterdiği, kimi zamanda azaldığı görülmektedir. Şarkı söylerken kekemeliğin azaldığı hatta kaybolduğu görülmektedir. Aynı şekilde, ritmik konuşmalarda, fısıldayarak konuşmada kekemelik azalmaktadır.
Kekemeliğin bazı fizyolojik semptomlarının heyecan ve egzersiz sonucu ortaya çıktığı da bilinmektedir. Fazla salgılanan adrenalin, hızlı kalp atışı, artan refleks ve beyin dalgalarındaki değişiklikler gibi. Aynı şekilde yanlış soluma, nefes alırken konuşmaya çalışma, telaşlı ve aşırı hareketli durumlar da kekemelik gözlenmektedir.
Çocuklarda travmatik yaşantılar ve korkular (deprem, yangın, trafik kazaları ameliyatlar), aile içi sorunlar (evde tanık olunan tartışmalar, çocuğa şiddet uygulanması, anne-babanın yaşadığı problemlerin çocuğa yansıması), kayıp, ayrılık ve ölümler, birinci dereceden yakınlardan ayrılma, evcil hayvanın ölümü, hatalı anne baba tutumları da kekemeliğin başlangıç sebepleri arasında yer almaktadır.
Kekemeliğin Artış Gösterdiği Durumlar
Eğer çocuğunuzun…
Kekemelik için psikiyatristlerden, psikologlardan, özel eğitim öğretmenlerinden, çocuk gelişimi ve eğitimcilerinden, odyologlardan, psikolojik danışmanlardan, nörologlardan da destek alınabilir.
Kekemelikte Aileler Çocuklarına Nasıl Yardımcı Olabilir?
Kekemelik ve Terapi
Kekemelik sorunu gözlemlendiği an itibariyle kişinin yaşı ne olursa olsun doğru iletişim, doğru davranış şekillerinin belirlenmesi ve çevresel faktörlerin düzenlenmesi yönünde danışmanlık hizmeti almayı gerektirir. Alınan bu danışmanlık hizmeti ile konuşmanın akıcılığının ileri bir seviyeye taşınması sağlanır.
Korku ve kaygılardan kurtulmak adına alınacak terapiler, iletişim becerilerinin gelişmesine yardımcı olacaktır. Kekemelikte bireysel terapi, bilişsel davranışçı terapi teknikleri uygulanmakta, özellikle kekemelik sorunu olan çocuklarda; aile ve çocukla birlikte çalışılmaktadır. Konuşmada akıcılığın sağlanması, yaşanan kaygıların azaltılması, konuşmanın kontrol edilebilmesi, kekemeliğin kabul edilmesi ve duyarsızlaştırılması terapi ile sağlanan kazanımlardır.